Dünyada üretkenliğe ne oluyor? Verimlilik Gini
Bu çalışma linkedin article yazımdan alınmıştır. Yazının ingilizce orjinaline link’den ulaşabilirsiniz.
Meslektaşlarımdan biriyle Çin ve Hindistan’ın dünyanın bir sonraki ekonomik süper güçleri olup olmayacağı hakkında konuştum. Dünya ile ilgili olup olmadığını merak ediyorduk. Bir açıdan, kolektif güç kritik öneme sahiptir ve hayal edebileceğiniz bir şekilde ülkenizi saygın hale getirebilir. Başka bir görüşe göre, Dünya’yı tek bir ülke olarak düşünürsek, dünya ekonomisi sizin milliyetiniz ile ilgilenmez. İlgileneceği şey, bireysel olarak ne kadar mal ve hizmet ürettiğiniz olabilir. Yaşadığınız bölge önemlidir çünkü bireyin beşeri sermayesini ve daha üretken olma fırsatlarını artırabilir veya azaltabilir.
Penn World Table, ülkelerin üretkenliğini test etmek için yeterli veri sağlıyor. Hemen hemen tüm uluslar için yıllık verilere ulaşabiliyoruz. Bir ülkenin ve dünyanın belirli bir yılda ne kadar nihai mal ve hizmet ürettiğini, dünya nüfusunu tahmin etmek için nüfusu ve bir bireyin ortalama olarak ne kadar mal ve hizmet ürettiğini ölçmek için Reel GSYİH’ye ihtiyacımız var.
Tüm ülkelerin reel GSYİH’lerini ve dünya nüfusunu toplayarak dünyanın gerçek GSYİH’sını hesaplayabiliriz. Ayrıca, her ülke için nüfusun yüzdelerini ve GSYİH’larını gösteren oranları hesaplayabiliriz. Örneğin bir ülke dünya nüfusunun %1’ine sahipse ve dünya üretiminin %1’ini üretiyorsa, bu iki yüzde oranı 1’i verir. Bu naif verimlilik ölçüsüne “verim” diyelim. Eğer verim birden büyükse o ülkelerin en azından işini yaptığını söyleyebiliriz. Eğer verim birden az ise, o ülkelerin verimliliklerini artırmaları gerektiğini söyleyebiliriz.
Verilere baktığımızda verim bazı ülkelerde azalıyor, bazılarında ise artıyor.
Yemen ve Venezuela, son on yılda (PWT’de son yıl 2019) üretkenliklerinin çoğunu kaybetti. 2010’da tüm ülkeler arasında zaten çok düşük üretkenliğe sahiptiler, ancak 2019’a kadar üretkenliklerinin neredeyse %60’ını kaybettiler.
Angola, Kongo, Ürdün ve Suriye Arap Cumhuriyeti’ni de göstermeliyim. Bu ülkelerin de birden az üretkenliği vardı ve son on yılda daha fazlasını kaybettiler.
Arjantin, Yunanistan, İtalya ve Trinidad ve Tobago, 2010 yılında halihazırda birden fazla üretkenliğe sahip olan ve son on yılda verimliliklerini kaybeden ülkeler arasında yer almaktadır.
İyi haber şu ki, bazı ülkeler üretkenliklerini neredeyse ikiye katladı. Bazılarını görselde gözlemleyebiliriz. Bangladeş, Fildişi Sahili, Cibuti, Etiyopya ve Togo gelişmeli, ancak iyi ilerleme kaydettiler.
2019 yılında resmin tamamına baktığımızda beşeri sermaye (hc) arttığında verimliliğin arttığını görebiliriz. Kuveyt, Bahreyn, Suudi Arabistan, Brunei, Makao, İrlanda ve Katar’ın beşeri sermayelerine göre iyi durumda olduklarını söyleyebiliriz. Ancak, çoğu ülke, doğal kaynaklar gibi, bu ülkelerin sahip olduğu fırsatlara sahip değildir.
Sırbistan, Moldova, Belize, Slovakya ve Hırvatistan, beşeri sermayelerine göre iyi durumda olmayan bazı ülkelerdir. Çin ve Hindistan ne olacak?
Çin ve Hindistan kişi başı bir ürün bile üretmiyor. Dünya her gün büyüyor ve hayatımızı kolaylaştıran yeni teknolojilere sahibiz. Refah da artıyor. Ay’a doğru hareket eden bir merdivendeyiz. Bazı ülkeler sırf merdivende oldukları için büyüyorlar ve dünyadaki tüm gelişmeleri kullanabiliyorlar. Bazıları merdivende olsalar bile geri dönmeye çalışırlar, başarırlar. Beni rahatsız eden sorun, politikacıların yükselişin sadece onlar yüzünden olduğunu söylemesi. Özellikle bu zor günlerde insanlar en azından beşeri sermayenin, verimliliğin ve refahın artmasını bekliyor. Ülkeniz çok az şey yapıyorsa, sadece merdivende duruyorsunuz.
İyi haber şu ki, tüm ülkeler birbirine yaklaşıyor. Verimlilik gini’yi hesapladığımızda, Dünya’da daha fazla üretmemize rağmen azaldığını görebiliriz. Daha az üretken ülkeler her yıl daha üretken hale geliyor. Politikacılar işini yaparsa, verimliliği artırmak zor değil ve umarım yakında daha ileriye dönük bir gelecek görebiliriz.
Not: Aynı analizleri Covid19’dan sonra da yapmalıyız.